ABD’nin Güney Carolina eyaletinde 46 yaşındaki Khalil Divine Black Sun Allah’ın idam cezasının infaz edilmesinden günler önce, davada tanıklık eden bir kişi, daha önce verdiği beyanda yalan söylediğini itiraf etti. Ancak, Yüksek Mahkeme, hükümlünün avukatlarının bu beyana dayanarak yaptığı infaz durdurma talebini kabul etmedi.
The Guardian gazetesinin aktardığına göre, Sun Allah’ın bugün zehirli enjeksiyon yöntemiyle idam edilmesi beklenirken, avukatları, müvekkillerinin haksız yere mahkum edildiği yönündeki yeni beyana atıfla infazın durdurulması için başvuruda bulundu. Ancak Eyalet Yüksek Mahkemesi, dün geç saatlerde bu başvuru ve talepleri reddederek infazın gerçekleştirilmesine hükmetti. Daha önce Freddie Owens ismiyle de bilinen mahkum, 1997 yılında silahlı soygun ve cinayet suçlarından hüküm giymişti. Davaya konu olan olay sırasında 19 yaşında olan hükümlü, Irene Graves isimli kasiyeri öldürmekle suçlanıyordu.
İDAMDAN İKİ GÜN ÖNCE YALAN BEYANDA BULUNDUĞUNU KABUL ETTİ
Sun Allah, dava sürecinde yaptığı savunmalarda, 41 yaşındaki üç çocuk annesi kadını silahlı soygun sırasında vurarak öldürdüğü iddialarını reddetmişti. Sun Allah ile silahlı saldırı arasında bağlantılı kurulmasını sağlayan herhangi bir adli kanıt da bulunmuyordu. Mahkemenin Sun Allah’a karşı temel kanıtları, aynı davada suçlama yöneltilen arkadaşı ve sanık Steven Golden’dı. 1999 yılında Golden, cinayet, silahlı soygun ve suç teşkil eden komplo suçlamalarını ve Allah’a karşı beyanda bulunmayı kabul etmişti.
Güvenlik kamerası görüntülerinde iki silahlı ve yüzü maskeli erkeğin mağazada olduğu görülse de kimlikleri görüntülerden tespit edilebilecek durumda değildi. O dönemde 18 yaşında olan Golden, görüntülerdeki kişilerin kendileri olduğunu ve Graves’i vuranın Sun Allah olduğunu söyledi. Fakat Golden, verilen idam cezasının infazından iki gün önce, çarşamba günü Sun Allah’ın Graves’i vuran kişi olmadığını söyledi. Golden yeni ifadesinde ayrıca idam mahkumu hükümlünün olay sırasında orada olmadığını belirtti. Buna göre, Golden ‘korkudan’ gerçek saldırganın kimliğini gizlemişti. O dönemde saldırganın ‘ortaklarının kendisini öldürmesinden korktuğunu’ anlatan Golden, şimdi bu açıklamayı yapmasının sebebinin ‘vicdanının rahat olmasını istemesi’ olduğunu belirtti.
MAHKEME, BAŞVURUYU KABUL ETMEDİ
Polis silahlı soygun ve cinayetten günler sonra kendisini sorguladığında uyuşturucu etkisi altında olduğunu savunan Golden, dedektiflerin Sun Allah’ın da olay sırasında onunla olduğunu iddia ettiğini, onun da kendisiyle olduğu yönünde ifade verebileceğini söylediğini savunarak, “Eğer ifade vermezsem idam cezası almaktan korktum” dedi. Golden’ın iddiasına göre, savcılar da kendisine eğer Sun Allah’a karşı beyanda bulunursa idam ya da müebbet hapis cezası almayacağını söylemiş, o da kabul etmişti. Savcılık ise perşembe günü verdiği yanıtta Golden’ın ifadelerinin ‘inanılır’ olmadığını savundu.
Eyalet avukatları da Sun Allah’ın o dönemde hayatında olan kişilere cinayeti işlediğini itiraf ettiği ileri sürdü. Mahkumun avukatları ise müvekkillerinin suçunu itiraf ettiği yönündeki iddiaları reddetti. Eyalet Yüksek Mahkemesi, infaz durdurma talebi karşısında savcılığın görüşü doğrultusunda karar aldı. Mahkemenin kararında, yeni kanıtlatın cezanın infazının ertelenmesini gerektirecek ‘istisnai durumları’ teşkil etmediği belirtildi. Hakimler, yeni ifadenin tanığın daha önceki ifadeleriyle tutarsız olduğunu da savundu. Mahkeme, hükümlünün suçlu olduğuna yönelik başka kanıtların da bulunduğunu ileri sürerek talebi reddetti.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)
